Videolarınızı hesabınız açıkken izlemeniz durumunda her izlediğiniz ve eklediğiniz videolardan ve etkileşimlerinizden (beğeni, takip vb.) para kazanırsınız.
Depremler nasıl ve neden meydana gelir? Zamanını neden bilemiyoruz? - Biliyor Musunuz? 06.11.2020
Depremleri anlayabilmek için ilk olarak dünya oluşumuna bir bakmak gerekir. Dünyanın ilk yıllarında yaşasaydık böyle bir haritamız olacaktı. Tek bir adadan oluşan dünya milyonlarca yıl boyunca parçalanmış ve kıta dediğimiz bölgelere depremler sayesinde ayrılmıştır. Bunun nedeni dünyanın çekirdeği ve üstündeki sıvı magma tabakasıdır. Kıtalar bu sıvının içinde yüzerler. Bu olay oldukça yavaş gerçekleşir. Örneğin Türkiye her yıl 2 santimetre batıya doğru ilerler. Halil İbrahim Özkan, Biliyor Musunuz?'da sizlere depremleri anlattı.
Depremlerin çoğu tektonik plakalar adı verilen yer kabuğunun devasa plakaların hareketiyle oluşur. Plakalar karşılıklı sıkışıp gerildiğinde çok büyük bir basınç oluşturur. Plakalar yanal düzlemde yer değiştirir veya çarpışıp üst üste biner. Yer kabuğu yırtılır ve çok büyük bir sismik gücü açığa çıkartır. Depremde açığa çıkan enerji onun büyüklüğü olarak adlandırılır. Geçmişten günümüze depremin en büyük mimari yapısı Himalayalar'dır.
Depremlerin şekli, şiddeti ve etkileri halen çözülemedi. Bazı deprem örnekleri bilim insanlarının aklını karıştırmış durumda. 1989 yılında şiddeti 6.9 Loma Prieta'daki deprem çok uzağı, Oakland ve San Francisco'yu vurmuştu. Deprem sanki mantığa meydan okudu. Merkez üssüden 100 kilometre mesafedeki bölgeleri hedef almış, diğer bölgeleri dokunmamıştı. Bunun nedenini açığa çıkan sismik dalga boylarının zemine çarpıp yön değiştirdiğini keşfettiler.
Bir diğer kafa karıştıran deprem ise Hindistan'ın Bhuj kentinde meydana geldi. Bu bölgede fay hattı yoktu ve deprem beklenmiyordu. Plakalar içi deprem adı verilen sarsıntıda binlerce kişi yaşamını yitirdi.
Depremlerin en büyükleri ise plakalar arası geçişteki sıkışmadan meydana gelir. Bu sıkışma zeminde çok büyük bir basınç oluşturur. Kırıldığında ise çok daha büyük sismik dalgalar yaratır. Kuzey Anadolu fayı sıkışmanın tipik bir örneği. Yüzyıllar boyunca süre gelen sıkışma 1939 da Erzincan depremiyle aktif hale geldi. Ardından aynı fay hattında Tokat Niksar 1942 de kırılınca enerjisini batıya doğru kaydırdı. 1999 da yaşanan İzmit depreminden sonra beklenen İstanbul depremi bu şekilde olacak.
Deprem kayıtları 1900'lü yılların başlarında tutulmaya başlanmıştır. Tarihteki en büyük kayıtlı deprem ise 22 Mayıs 1960'ta 9.5 büyüklüğündeki Valdivia yakınlarında, güney Şili'de meydana geldi.
Peki olacak depremleri bildiğimiz halde ne zaman gerçekleşeceğini neden bilemiyoruz. Günümüz teknolojisinde bunu bilmek oldukça zor. Örneklemek gerekirse elimdeki lastiği geriyorum. Bu gerilmeyi sizde gözlemliyorsunuz. Fakat ne zaman kopacağını bilebilir misiniz? Lastiği benim germeme rağmen ben bile bilmiyorum. Olacak depremlerin sıkışması da gözlemleniyor fakat kırılma zamanı bilinemiyor.
Depremler İnsanoğlundan öncede vardı sonra da olacak. Nasıl ki soğuktan, sıcaktan korunabiliyorsak depremle yaşamayı ve korunmayı bilmemiz gerek. Unutmayın bu dünya bizim değil.
CNN TÜRK YOUTUBE KANALINA ABONE OL ➤ https://bit.ly/2LzuZ1H
➤TÜM PROGRAM İÇERİKLERİ İÇİN: https://www.cnnturk.com/tv
➤http://twitter.com/cnnturk
➤https://twitter.com/cnnturkprogram
➤https://www.facebook.com/cnnturk
➤https://www.facebook.com/cnnturkprogr...
➤https://www.instagram.com/cnnturk
➤http://youtube.com/cnnturk
#CNNTÜRK
#Sondakika
#BiliyorMusunuz?