HAARP Aslında Ne? Nasıl Mümkün Olabilir?

6 Şubat Pazartesi günü acı bir güne uyandık. Toplam 10 ili etkileyen, büyük bir depremle
âdeta gözlerimizi bir kâbusa açtık.
Ama en acısı 13 milyon insan; sevdikleriyle beraber soğukta, beton yığınlarının arasında
hayat mücadelesi veriyordu.
İhmallerin bedelini halk ödüyordu. Belirsizlikten ve felaketin boyutundan dolayı herkes
korkuyordu. Binlerce insanı; açlık, soğuk, yağmalama, hijyen gibi büyük sorunlar
bekliyordu…
Herkes ne yapacağını şaşırmış bir hâldeydi. Bütün dünya deprem bölgesine bir nebze de
olsa yardım edebilmek için seferber oldu. O günden beri herkes depremzedeleri kurtarmak
için çalışmaya devam ediyor.
Fakat bu kadar acının üzerine kaos hiç bitmiyor.
Herkes kulaktan duyma komplo teorilerine inanmak istiyor. Oysa ülkemiz deprem kuşağında
yer alıyor. Onunla baş edebilmek için yapabileceğimiz tek şeyin önlem almak olduğuna
inanmak istemiyor.
Efsaneler, hurafeler, masallar ve mistik söylemler bilimin önüne geçiyor.
Herkes ne olduğunu tam bilmediği ve şu ana kadar kesin bir kanıtı olmayan HAARP
teknolojisi ile ilgili algı yönetimi yapıyor.
Özellikle bilimden, jeofizikten uzak insanların inandığı bu Amerikan silahının; 99 depremine,
Van depremine ve bugün başımıza gelen Maraş depremine neden olduğu konuşuluyor.
Bu silahın iklim krizinden, tsunami kadar birçok felakete yol açacağına inanılıyor. Bir de
deprem olduğu sırada gökyüzünde görülen tuhaf ışıklar ve ışık saçan kuşlar gördüğünü iddia
edenler nedeniyle iş bambaşka bir boyuta geliyor.

Ancak ne Amerikan hükümeti ne de Amerikalılar bu teknolojiye inanmıyor. Amerikan
hükümeti HAARP tesisini kapatalı yıllar oluyor.
Tabii ki yapay depremler yaratılabilir. Ancak bu HAARP teknolojisiyle mümkün olabilir mi?
HAARP’ın fikir babası Nikola Tesla’nın niyeti dünyayı yönetmek miydi?
Amerikan hükümeti neden bu tesisi kapattı?
Ve daha da önemlisi, ülkemizde meydana gelen depremlerin tek nedeni HAARP mı,
usulsüzlükler mi yoksa paraya susayan canavarlar mı?